Lythraceae (Kınagiller)familyasından Lagerstroemia indica türü (oya ağacı) kışın yapraklarını döken küçük yapılı bir ağaçtır. Yerini çok severse ve yaz boyunca pek fazla susuz kalmazsa boyu 10m’ye yaklaşabilir.
Parklarda bahçelerde oya ağaçlarını genelde 2-4 metre kadar boyda görürüz. Dalları aynı oranda çevreye uzamaz ama budamalara göre şekillendirmek, dallarının çevreye daha fazla yayılmasını sağlamak mümkündür. Oya ağacı yazın çok sıcak olan memleketlerde daha iyi, daha bolca çiçeklenir. Çiçeklenme zamanı ise genelde temmuz sonunda önceye denk gelmez. Çoğunlukla ağustos sonu ile sonbahar başı arasında çiçeklenmeye başlar. Güney illerimizde eğer ilkbaharın başından beri havalar sıcak giderse temmuz ilk yarısı gibi erkenden çiçek açmaya başlayabilir. Pembe, eflatun, magenta rengi, fuşya, kırmızı, mercan rengi ve beyaz çiçek açan çeşitleri vardır. Yaz aylarında yaprakları küllleme vb mantar hastalıklarına çok yatkındır. Lagerstroemia indica × Lagerstroemia faueri hibrit çeşidi havası fazla nemli olan yerler için geliştirilmiş, yaprakları külleme gibi hastalıklara yakalanmayan bir hibrittir. Ayrıca 1m civalarında küçük çalı halde kalan, fazla büyümeyen bodur hibritleri de geliştirilmiş. Kökleri toprak yüzeyinde olur. köklerden filizler çıkararak çevrede yeni oya ağaçları gelişir.
Buna meydan vermemelisiniz. Kök filizlerini her gördüğünüzde gerekirse toprağı biraz kazarak o filizleri ağaç dibine veya köke bağlı olduğu yerden kesin. Eğer eylül başından itibaren sulamayı bırakırsanız ve yağışlar köklere ulaşacak kadar şiddetli olmazsa sonbaharda susuzluk yüzünden oya ağacının yaprakları sarı, turuncumsu ve kızılımsı kahverengi gibi çeşitli renklere bürünecektir. Kış soğuklarına dayanıklılığı -20C dereceye kadardır. Fakat -10C dereceden itibaren soğuğun bir gün gibi kesintisiz uzun sürmesine göre tüm ince dalları kuruyabilir. -20C derece ve biraz daha soğukta ise, soğuk uzun sürerse toprak dışı tüm dalları ve ana gövdesi kurur. Böyle yerlerde oya ağaçları her yıl kökten yeni dallar uzatır.
Çiçeklenmesinde sorun olmaz. Ama her kış sıfırlandığından dolayı da kökten çok dallı gelişmiş 50cm – 1,5 metre civarlarında çalı tarzında bir bitki olarak yaşar gider. -25C derece ve daha fazla soğuk olan yerlerde kışın tamamıyla ölür. Buralarda oya ağacı büyük saksılarda yetiştirilmeli ve kış boyunca dışarısı kadar soğuk olmayan kapalı bir yerde dinlendirilmelidir.
Bakımı Ve Yetiştirme
Oya ağacı denince külleme hastalığı akla gelir. Yetiştirilmesinde en önce dikkate alınması gereken özelliği budur. Ya ilkbahar sonunda başlayarak ağustos ortasına kadar ortalama 20 gün aralıklarla Topas gibi bir ilaçla yapraklarını ilaçlamalısınız ya da dikeceğiniz yeri ona göre belirlemelisiniz. Eğer yeriniz uygun değilse oya ağacından vaz geçmeniz daha iyi olur. Oya ağacı (eğer ilaçlamayacaksanız) oldukça açıklık, rüzgarlı ve yaz boyunca sık sık sulanmaması gereken yerlerde sorunsuz gelişir. Yaz boyunca havası fazlaca kuru olan memleketlerde gerçi külleme hastalığı sorunu olmaz ama yine de gözünüz üzerinde olsun. Tam gün güneş ister. Yaz ayları şiddetli sıcak geçen yerlerde ise yarı gün güneş alan yerler daha uygundur. Sulama: Oya ağaçları bir yere dikildikten sonra iki yılı atlatınca artık susuzluğa müthiş dayanıklı hale gelirler. Yine de yaz aylarında haftalarca susuz bırakmamakta yarar var. Sulamalarda su miktarını fazla tutun. Toprağın biraz derinlerine ulaşmalı. Saksıda sulama yaz boyunca ihmal edilmemelidir. toprak üst yüzeyinde biraz kuruma fark ettiğiniz zaman sulama zamanı gelmiş demektir. Miktarı ise saksı alt deliklerinden su çıkacak kadar bol tutulmalı. Toprak: Bahçelere ve parklara dikildiğinde oya ağacı toprak seçmez. Fakat saksıda yetiştirilecekse toprak açısından o kadar uyumlu değildir. Torf toprak + arazi toprağı eşit ölçülerde karışım yapılarak oya ağacı saksıya bu karışımla dikilmelidir Gübreleme bahçelerde iki-üç yılda bir yapılabilir. Tam dibine değil dibinden yarım metre gibi uzağından çevresini çapalayın ve toprağa hayvan gübrelerinden herhangi birini katın. Saksıdaki oya ağacına ise her kış sonunda gübre verin (koyun/keçi gübresi ya da solucan gübresi). Saksı üst yüzey toprağı saksının en kenarlarından eşeleyip az miktar gübreyi eşelediğiniz çevre kısma yayın ve toprağa karıştırın. Miktarı: Örneğin 30cm çapındaki bir saksıya sadece bir yemek kaşığı miktar gübre yeter. Daha büyük saksılarda miktarı o oranda göz kararı arttırabilirsiniz. Budama kış sonunda yapılmalı. İstediğiniz gibi budayabilirsiniz. Çiçek açmasını engellemez. İlkbahar boyunca yeni gelişen dallarda azaltma ve şekillendirme budamaları yapılabil Hastalık Ve Böceklenme Yukarıda oya ağaçlarının külleme hastalığına yatkın olduğunu ve çözümünü de anlatmıştım. Aslında daha ciddi problemi yaprak bitleridir. Yaprakları tahrip eder dururlar. Hasar görmüş yapraklardan sürekli öz su sızar. Yapraklar yapış yapış olur. Bu yüzden de çeşitli mantar hastalıkları yaprakları büsbütün mahveder ve yaprakların zamansız dökülmelerine sebep olurlar. Yaprak bitleri oya ağaçlarına o kadar çok zarar verirler ki çiçek tomurcukları henüz oluşum aşamasındayken büyük zarar görür ve kururlar. Bitlenmiş bir oya ağacı ya çok az çiçeklenir ya da hiç çiçeklenemez. Onun için ilkbahardan itibaren yaprakları sürekli kontrol etmelisiniz. Bitlenme farkedince hemen ilaçlamalısınız. Bitlenme ve külleme hastalığından başka oya ağaçları sorunsuz, güzel ağaçlardır.